Cumhuriyetimizin doksan dokuzuncu yıl dönümünü ve yüzüncü yıla ulaşmamızı kutlamanın mutluluğu, coşkusu ve kıvancı içindeyiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Bütün tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz” diyordu. “Ya istiklal ya ölüm” kararı ile emperyalizmin işgaline karşı başlattığı kurtuluş mücadelesini vatansever, ülkü ve iman dolu milletimizle zafere ulaştırmış işgalcileri vatan toprağından çıkarmıştır.
Ulu Önder, kurtuluşun ve kurtuluşun temel fikri tam bağımsız ve özgür bir ülke olabilmenin, hanedan egemenliğinin yerine millet egemenliğine dayalı ulusal bir devlet kurmak gerektiğini yaşamı boyunca dile getirmiştir. Bunun içinde millet egemenliğine dayalı parlamenter bir yönetim şekli olan cumhuriyeti özgürlük ve bağımsızlığı için mücadele eden milletinin karakterine uygun görmüştür.
Ulusumuz âdete hiçbir şeyi yokken kendi egemenliğine dayalı tam bağımsız laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Ulu Önder’inin çağdaş ve uygar bir toplum için belirlediği ilkeleri doğrultusunda aklın ve bilimin ışığında yaptığı devrimler ile kısa sürede kalkınmıştır.
Ulu Önder’in en büyük eseri ve emaneti olan laik, tam bağımsız, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni istiklaline ve istikbaline düşkün ulus olarak, ulusal bilinçle koruyup geliştirip sonsuza dek yaşatmak için muhafaza ve müdafaa edeceğiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimiz ile gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.
Cumhuriyet Bayramı’ mız kutlu olsun!
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Mustafa Kemal!