Bugün 24 Ocak 1993’de evinin önünde katledilen Uğur Mumcu’nun yirmi beşinci ölüm yıldönümü.
Araştırmacı gazeteci kimliği ile birlikte akademisyen ve hukukçu kimliklerini de onurla taşıyan bir aydın olarak adalet, demokrasi ve tam bağımsız bir Türkiye için mücadele etmiştir.
Uğur Mumcu, mücadelesinde adaleti, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi gerçek bir aydın bilinciyle dürüst ve cesur kalemi ile savunmuştur. Bunları savunurken yargı bağımsızlığının, insan haklarının, terörsüz özgürlüğün ve yaşama hakkının olmazsa olmaz olduğunu eserlerinde sürekli paylaşmıştır.
Araştırmacı gazeteci olarak somut bilgi ve belgelere dayalı çalışmalarında, cumhuriyetimizin niteliklerini korunması gerektiğini vurgulayarak cumhuriyet rejimini ve ulus devletin varlığını değiştirmeye yönelik gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı ulusumuzu ve bütün insanlığı uyarmıştır.
“Teröristin; Fransızı, İngilizi, İtalyanı, Arabı, Türkü, Ermenisi, Yahudisi, sağcısı, solcu olmaz.Ne gerekçe ile olursa olsun masum insanlara kurşun sıkan terörist, insanlık düşmanıdır.”
“ Barış, herkes için barış…Özgürlük,herkes için özgürlük…Demokrasi, herkes için demokrasi…diyordu.
Uyarılarının ve düşüncelerinin gerçekliği güncelliğini ve önemini hala korumaktadır.
Çalışmaları ve fikirleriyle sonsuza dek yaşayacak cesur ve namuslu kalem demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu’yu ve bütün demokrasi şehitlerimizi saygıyla ve özlemle anıyorum.
Pir Zöhre ANA