Yeni bir yıla girerken, umutlanırız. Bu yıl da tüm insanlık yeni yılı,yeni umutlar ile karşılıyor. Umut içinde olduğumuz bu günlerde, her geçen yılın bir önceki yılı arattığı gerçeğini ise görmezlikten gelemeyiz.
Öyle ki, 2015 yılında dünyada ve ülkemizde yaşanılanları unutmamalıyız, unutturmamalıyız. Ülkemizde, yaşadığımız onca olumsuzluklar bizlere, o güne kadar değer vermediğimiz ve/veya yeteri kadar değer vermediğimiz bir çok şeyin, bir tek; insanın,ağacın,çiçeğin,ırmağın… ve daha değerlisi insanı insan yapan değerlerin; hoşgörünün, kardeşliğin, onurun, ahlâkın, düşüncenin, emeğin, eğitimin,inanca saygının, adaletin…,bizleri vatandaş yapan; yurdumuzun, anayasanın, bayrağın, Cumhuriyet değerlerinin ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün farkına vardık.
Öyleyse yeni yılda, yurttaş olarak bizlere düşen görev, söylenmek yerine umutlarımızı gerçekleştirmek için ,görev verilmesini beklemek değil “görev bilmek” olmalıdır. Görev bildiğimizi, inandıklarımızı, çok çalışarak ve mücadele ederek gerçekleştirmektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bundan doksan altı yıl önce 1919’da, ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken söylediği “Mevzubahis olan vatan ise, gerisi teferruattır” bizler için ilke olmalıdır.
Bu görev bilinici ile 2016 yılının; tüm insanlığa barış, hoşgörü, huzur ve kardeşlik getirmesini dilerken, canımdan çok sevdiğim ülkem için de; Ata’mızın “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi,benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” sözünden hareketle Ata’nın ilkelerinin ve fikirlerinin sahip çıkılarak uygulandığı, birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, baskıların olmadığı, düşüncenin özgür olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin temel değer olarak alındığı, bir yıl geçirmek dileğiyle yeni yıl hayırlı olsun.
Pir Zöhre Ana