Bugün Çanakkale Zaferi’nin yüz dördüncü yıl dönümünü kutlarken, vatanı ve bayrağı için şehit olan kahraman vatan evlatlarını; rahmet, şükran,minnet ve saygıyla anıyorum.
Çanakkale Conkbayırı’nda 19.Tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in en kutsal birliktelik olan “Vatan” için ölmeğe gelmiş olan kahraman yiğitlerine, anasının kınalı kuzusu cesur “Mehmet”ine, “Mehmetçiği”ne yüreği parçalanarak verdiği;“Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum! “ emri savaşın ve milletin kaderini değiştirmiştir.
Nasıl bir vatan aşkı, nasıl bir inanç, iman ve ruh halidir ki bir kumandan kahramanlarına ölmeyi emrediyor. Ve nasıl bir inanç ve imandır ki vatan ve bağımsızlığı namusu ve şerefi bilmiş “Mehmet”, kol bacak koparken, kanlar ılgıt akarken, siperden çıktığı an öleceğini bile bile komutanın verdiği emri bir an bile tereddüt etmeden yerine getirmektedir.
Mustafa Kemal ve “Mehmet’ler Türklüğe şan vermişler, düşmanı dize getirmişler, vatanın namus ve şerefini kurtarırken istiklal ve onurumuzu da korumuşlardır.
İşte bizler şanlı al bayrağımız altında bu vatan toprağında özgür yaşıyorsak Gazi Mustafa Kemal ile canlarını feda eden hala feda etmekten çekinmeyen kahraman vatan evlatlarının sayesindedir.
Bizlere düşen görev kahramanlara minnettarlığımızı sunarken, aziz hatıralarını anarken, geçmişimizi unutmamak, unutturmamak ve gelecek için neler yapmamız gerektiğini bilmektir.
Çanakkale Zaferi’nin yüz dördüncü yıldönümünü coşku, heyecan ve gururla kutlarken; birlik ve beraberliğimizi sağlayan Anafartalar kahramanı Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını; kutsal vatan toprağının bölünmez bütünlüğü, Al Bayrağımız, milletimizin huzur ve güvenliği için canlarını feda eden kahraman vatan evlatları aziz şehitlerimizi, rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin değerli ailelerine sabırlar diliyor şükranlarımı sunuyorum.
Pir Zöhre Ana