Dünya tarihine bakıldığında çoğu zaman kadın yok sayılmış, horlanmış, dışlanmıştır. Tarih içinde bu gidişata dur diyebilecek aydınlar, devrimciler çıkmışsa da yakın zamana kadar kadınlar hak ettikleri değere ulaşamamışlardır. Türk kadınına çoğu Avrupa ülkesinden önce haklarını vererek bu gidişe dur diyen Mustafa Kemal Atatürk birçok ülkenin de kadınlara haklarının verilmesinde öncü olmuştur. Günümüze baktığımızda bazı ülkelerin ve çevrelerin kadını orta çağ karanlığına sürüklemeye yönelik çabaları dikkatten kaçmamalıdır. Bu noktada bizlere çok görevler düşmektedir.
Atatürk’ün ‘‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözü bize bir ışıktır. Türkiye hedeflediği muassır medeniyetler seviyesinin üzerine cinsiyet ayrımı yapmaksızın eşit haklarla çıkabilir. Bu da kadınlara verilen hakların korunması ve genişletilmesiyle mümkündür. Bugün, Türk kadının her alanda elde ettiği haklarının korunmasında, bu ülküye inanmış herkesin – kadınıyla, erkeğiyle- bu mücadelenin içinde yer alacağına olan inancım tamdır.
Büyük Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 80. yılı vesileyle tüm kadınlarımızın “5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü” kutlar; sahip oldukları haklarını her alanda kullanarak başarılı olmalarında ve cumhuriyetimizin yüceltilmesi için yapacakları çalışmalarda bütün gücümle yanlarında olduğumu, her zaman da yanlarında olacağımı belirtmek isterim.
Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu ona sahip çıkan Türk halkına…
Zöhre ANA