Bugün Cumhuriyetimizin doksan üçüncü yıl dönümünü gururla, coşkuyla ve kıvançla kutluyoruz.
Mustafa Kemal, milletine duyduğu güvenle “Milleti kurtaracak, yine milletin kendi iradesi ve azmidir” diyerek milletiyle başladığı kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırdıktan sonra, kuruluş mücadelesine girişmiş ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek kahraman milletimizle, 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyeti ilan ederek Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur.
Milletimiz için “Cumhuriyet”, kuruluşundan itibaren sadece siyasi bir yönetim şekli olarak görülmemiştir. “Cumhuriyet” milletimiz için,her zaman, her türlü güçlüğe ve düşmana karşı, birlik ve beraberlik içerisinde tek vücut olarak “millet” olmaktır.
“Cumhuriyet” insan hakları ve kendi öz değerleriyle yön verilen;siyasi,ekonomik ve toplumsal alanlarda ilerlemedir,kalkınmadır,çağdaşlaşmadır.
“Cumhuriyet” halkçı,milliyetçi,laik,devletçi ve devrimci olmak demektir.
“Cumhuriyet” asırlardır, şehit kanıyla alınan ve korunan şanlı al bayrağımızın dalgalandığı vatan toprağıdır.
“Cumhuriyet” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.
Milletimiz, Ulu önderin “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözünden güç alarak, ilke ve devrimlerini rehber edinerek, Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatma isteği ve kararlılığı içinde, gerektiğinde sorumluluğunu yerine getirmekten çekinmeyecektir.
Bu bilinçle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyor, Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.
Saygılarımla.
ZÖHRE ANA