Demokrasi Şehidimiz, Korkusuz Kalem Uğur Mumcu’yu Saygıyla Anıyorum

193 views
ugur-mumcu-sozleri-kimdir

Kalemi ve zihni hiç esir düşmeyen Uğur MUMCU, Atatürk ilke ve devrimlerinin, cumhuriyetin ve demokrasinin ödünsüz savunucusuydu. Atatürk’ün istediği gibi “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür”dü. Bu nedenledir ki yirmi altı yıl önce 24 Ocak 1993’ te emperyalistler ve yerli işbirlikçiler tarafından katledildi.

Vatansever ve aydın olma bilinciyle cumhuriyet rejimini ve ülkemizin üniter yapısını değiştirmeye yönelik terör, yolsuzluk, bölücü ve gerici akımlara karşı ulusumuzu gerçekleri öğrenmesi için kalemi ile uyarmıştır. Ulusumuz üzerine oynanan oyunları korkusuzca yazmıştır.

Bugün bizlere düşen görev de güç birliği yaparak Türkiye Cumhuriyetine, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokrasimize sahip çıkarak vatanımızı karanlık güçlere karşı korumaktır.

Çalışmaları ve fikirleriyle sonsuza dek yaşayacak cesur ve namuslu kalem demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu’yu ve tüm demokrasi şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

PİR ZÖHRE ANA


Uğur Mumcu 77 yaşında… İşte tarihe geçen sözleri

Ben Atatürkçüyüm…. Ben, cumhuriyetçiyim… Ben lâikim… Ben antiemperyalistim… Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım… Ben insan hakları savunucuyum… Ben, terörün karşısındayım… Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.”

Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar cumhuriyete karşı ayaklanacaklar.”

 

Gerçekte vicdan özgürlüğü, gerçekte demokrasi laik toplumda meydana gelir.
Çünkü anti-laik toplumda dince kutsal sayılan kavramlar, siyasal amaçlar için her gün sömürülür. ya da Türkiye’de olduğu gibi Arap sermayesi tarafından Türkiye’de kurulan banka sistemlerinde olduğu gibi mali çıkarlar açısından sömürülür. Bu bir sömürüdür. Mustafa Kemal de dinin gerçek yerine oturtulması, Allah ile kul arasında bir kutsal duygu olarak korunması amacıyla laikliği getirmiştir. İngiliz emperyalizminin, Arap kapitülasyonunun aracı olmaması ve siyasi sömürü aracı olmaması için. ”

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz.”

 

Milliyetçilik, ‘vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak’ edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? Ülkenin onuru ayaklar altında çiğnenirken, ‘vatan, millet, bayrak’ edebiyatını yani milliyetçiliği sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?”

Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz