Yeni umutlarla karşıladığımız 2016 yılında ulusumuzu derinden sarsan çok üzücü olaylar yaşandı. Sadece ulusumuz değil dünyanın değişik bölgelerinde tüm insanlık acı çekti/çekiyor. İnsanlığın çektiği sıkıntıları ve acıları görmezlikten gelerek duyarsız kalamayız.
Ulusumuzun kurtarıcısı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün 1931 yılında dile getirdiği, temel düşüncelerinden biri olan ” Yurtta sulh, Cihanda sulh” ilkesinin öneminin bir kez daha farkına varmaktayız. Bu ilke vatanımız içinde huzur ve barışı, güven içinde birlikte yaşamayı, diğer taraftan da milletlerarası barışın ve güvenliğin korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurgular. Bu ilke barışının temel dayanağıdır. Düşünceleri ile sadece ulusumuza değil tüm insanlığa rehberlik eden Ulu Önderimiz Ata’mız; ulusal sınırlar içerisinde barışın önemini vurgularken, dünyanın herhangi bir köşesindeki huzursuzluğun ve insanın çektiği acının herkese zarar verebileceğini, bu yüzden de milletlerin diğer milletlerin sorunlarına “insanlık” için kayıtsız kalamayacağını ifade etmiştir.
Yaşadıklarımız göstermiştir ki ülkemizin ve ulusumuzun bütünlüğünü sağlamak için Ata’mızın ilkelerine sahip çıkarak, düşüncelerini uygulayarak, gösterdiği aydınlık yoldan giderek gönül birlikteliklerimizi güçlendirmek gerekiyor. Birbirimize tutunmak için geç kalmadan, ulusal kardeşliğimiz ve insanlığımız konusunda hassas olmalıyız. Eşitlik, özgürlük ve adalet için; inanç ve yaşayış tercihlerimize saygı duyarak, toplumsal sorumluluğumuzu hissederek yardımlaşma ve dayanışma duygularımızı güçlendirmeliyiz. Dünyaya korku yerine umutla bakabilmemiz için hep birlikte “insan saygımızı ve sevgimizi” beslemeliyiz.
Yeni yılın ulusumuza ve tüm insanlığa sağduyu, barış, hoşgörü, mutluluk ve kardeşlik getirmesini diliyorum.
Birlik ve beraberliğimizin güçlendiği huzur içinde bir yıl geçirmek dileğiyle yeni yıl hayırlı olsun.
Zöhre Ana