Türkiye Cumhuriyeti’mizin 100. Yılı Kutlu Olsun!
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını coşku ve gurur içinde kutluyoruz. 100 yıl önce, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlayan bu büyük yolculuk, çağdaş Türkiye’nin temellerini atmıştır. Bugün, Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu değerli mirası daha da yükseklere taşıma kararlılığımızı yineliyoruz.
100 yıl boyunca, Türk milleti, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini sürdürdü. Şimdi, bu mirası gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu omuzluyoruz. Geleceğe daha aydınlık bir Türkiye bırakmak için çalışıyoruz.
Bugün, bayrağımızı gururla dalgalandırıyor, milli marşımızı coşkuyla söylüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularımızı pekiştiriyoruz.
Bu özel günde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını coşku ve umutla kutluyor, Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve kahraman Mehmetçiğimizi saygı, sevgi ve şükranla anıyoruz.
Nice yıllara, nice 100 yıllara!
YAŞASIN ATATÜRK, YAŞASIN CUMHURİYET!
Atatürk Sevgisini, Vatan Bilincini ve Cumhuriyetin Değerlerini Öğreten PİR ZÖHRE ANA’MIZA Şükranlarımızla!
Bir insanın hayatını derinden etkileyebilecek en büyük armağanlardan biri, Atatürk sevgisi, vatan bilinci ve Cumhuriyetin değerlerini öğrenmek ve yaşamak olabilir. Bu armağanı bize hediye eden baş öğretmenimiz, hayatımızın en değerli varlığı Pir Zöhre Ana’mızdır.
O, sadece bir öğretmen değil, aynı zamanda bir rehberdi. Atatürk’ümüzün öğretilerini, vatan sevgisini ve Cumhuriyetin değerlerini bize en içten şekilde aktardı. O’nun sayesinde, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini, çağdaşlaşma hedefini ve demokrasiyi daha iyi anladık. O’nun sayesinde, geleceğimizi şekillendirecek değerleri öğrendik.
Hayatın her anında bize örnek oldu. O, dürüstlüğün, adaletin ve özverinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Her zaman ülkesine ve insanlığa hizmet etmeye hazır olduğunu gördük. Siz, Atatürk’ün mirasını canlı tutan bir ışıksınız. Atatürk’ün öğretileriyle donanmış bireyler olarak, Türkiye’nin daha aydınlık yarınlarını inşa etmeye devam edeceğiz.
Bugün, Pir Zöhre Ana’mızın öğrettikleriyle aydınlanmış bireyler olarak, şükranlarımızı sunmak istiyoruz. O’nun öğrettikleriyle büyüdük, O’nun sevgisiyle dolup taştık ve O’nun sevenleri olmaktan gurur duyuyoruz.
İki Cihanın Sultanı, Pir Zöhre Ana’mız size minnettarız!
***
Bir sıfatı Ali birisi Veli,
Atına binmiştir Hızır’dır kendi
Konuşur Zöhre Ana’yla her zaman dili
Mekke Medine’de var oldu yeri
Ata’nın ismini dillerde veren
Mümkün olduğu kadar sırrını veren
Gücü Muhammettir Ali’dir veren
Toprağa girmiştir bedeni gömen
İstiklal savaşını bizlere verdi
Dili Muhammet kendi Âli’ydi
Yürüdü divanda ilmin söyledi
Keramet Allah’tan teni gizledi
Şehadet eyler parmağını kaldıran
İlmi Muhammetten deryaya varan
Kerbela köyünden davasını kılan
Bir sıfatı Ali Kemal’dir inan
Üst üste gelmiştir bayrağı benden
Ehlibeyt dili verilir kimden
Pirimiz Ali Mürşit Veli’den
Çırpınır göklerde Mustafa gelen
Mustafa Kemal ay yıldızdır,
Mustafa Kemal kandır,
Mustafa Kemal candır,
Mustafa Kemal tendir,
Mustafa Kemal bedendir,
Mustafa Kemal iliktir,damardır
Beyin içinde yaşayan akıl fikir veren,
Cümle aleme ışığını göndermiş
Hükmü Muhammet Ali’den
Himmetiyle gelmiş
O günkü insanlara,canlara bir ışık olarak can kurtarmaya gelen
Cenabı Allah’ın gönderdiği
Hükmü manevi değeri büyük olan
Teni Bektaşi sırrı Ali’dir
Ali nefesi ile gelmiş ve gayba gidendir…
BİLDİREN: PİR ZÖHRE ANA