Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin yetmiş birinci yıldönümüdür.
İnsan hakları evrensel değerdir. Özgürlük, güvenlik, adalet, yaşam, düşüncelerini açıklama… temel insan hakkı tüm insanlık için çok değerli ve vazgeçilmezdir. İnsan hakları dil, din, cinsiyet,ırk… herhangi bir ayrım gözetmeksizin sahip olduğumuz haklardır.
20.yüzyılda beyanname ile evrensel hukuk kuralı haline gelen, diğer uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan insan hakları; 21.yüzyılda da ayaklanmalar, iç savaşlar, terör ve toplumsal olaylar ile ihlal edilmektedir.
Yaşanan hak ihlalleri de gösteriyor ki başka şekil ve uygulamalarda insanın karşılaştığı sıkıntılar, onurunu zedeleyen birçok uygulama ile devam etmektedir. Bu gidişin insanlığın kaderini etkileyeceğini bilmekteyiz.
Gelecek kuşaklarımız için hukuk düzeni, demokrasi ve insan hakları eğitiminin güçlü kılınması gerekiyor. Hakların tanınıp güvenceye bağlanma çaba ve mücadelesinin sürdürülmesini zorunlu kılmaktadır.
İnsan hakları ihlalleri yaşanmışken ve yaşanıyorken, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yetmiş birinci yıldönümünde; Dünya’ da ve Türkiye’de evrensel insan hakları değerlerine ulaşılması mümkün değilmiş gibi görünse de, mücadele edenler var oldukça, umutlarımız sürecek, birlikte yaşayışı ve toplumu güçlendirmeye yönelik çabalarımız artarak “insanlık için insandan vazgeçmeden insanlığa inanmaya devam” edeceğiz.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün insanlık ideali ve sevgisini belirttiği “Biz kimsenin düşmanı değiliz! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız” düşüncesinin savunucusu ve uygulayıcısı olarak; asla haklarımızı kaybetmemiz dileğiyle Dünya İnsan Hakları Günü’nüzü kutluyorum.
PİR ZÖHRE ANA
